BLOG

Ofis Devrimi: Pandemi Sonrası Dünyadaki Çalışma Alanlarını Yeniden Tanımlama

09/06/2023

Sadece ofise gitmenin norm olduğu günler geride kaldı. Modern işgücü geliştikçe ofis kavramı önemli bir dönüşüm geçirdi. Bugün, ofisi sadece çalışanlar ve ekipman için bir alan olarak görmek modası geçmiş durumda. Pandemiyle birlikte hibrid çalışmanın yükselişi, özellikle büyük çokuluslu şirketler ama genellikle de bütün şirketler için ofisin amacını ve algısını kökten değiştirdi.


Pandemi sonrası dünyada, ofis insanların iş birliği yapmak, öğrenmek ve sosyal bağlantılar kurmak için bir araya geldiği bir sosyo-iş birliği yeri haline geldi. Bu değişim, geleceğin işyerlerini şekillendiren ofislerin radikal bir şekilde yeniden tasarlanmasına yol açmakta. Masa ve kabin sıralarını ortadan kaldırmaktan iş birliği alanları, dinlenme bölgeleri ve hatta restoranlar ve barlar oluşturmaya kadar Ericsson, Standard Chartered, Boston Consulting Group gibi şirketler ofis ortamlarını yeniden canlandırma görevinde öncülük üstleniyor.

Ofislerin tasarımı estetiğin de ötesine geçer ve patronların çalışanlarını nasıl yönettikleri üzerinde büyük ölçüde güvene dayanan derin bir etkisi vardır. Ayrıca, uzaktan çalışmaya geçiş, kentsel alanlarımızı öngörme ve geliştirme şeklimizi etkilediğinden Türkiye’de pek de önemsenmeyen şehir planlaması üzerinde dahi önemli etkilere sahiptir.

Mimari tasarımcılar ve tasarım danışmanları, geleceğin ofislerini haritalamada ön planda olduklarından dolayı yeni durumda insan davranışını, sağlığını ve tüm bu öğelerin etkili ve ilgi çekici ofis tasarımları oluşturmak için nasıl iç içe geçtiğini anlamaya çalışıyorlar.

Ofis artık sadece bir çalışma yeri olarak değil, çalışanların yeniden bağlantı kurmaları, sosyalleşmeleri ve gayri resmi öğrenmeye katılmaları için bir temel olarak görülüyor. Çalışmada esneklik, maaş seviyesinden bile daha ağır basarak çalışanlar için en önemli öncelik haline gelmiş durumda. İşverenlerin, hibrit çalışanları etkili bir şekilde yönetmek için yaratıcı düşünmeye, ofis düzeninde ve çalışanların iş sonuçlarının değerlendirilmesinde fiziksel mevcudiyetten ziyade sonuçlara dayalı yeni yaklaşımlar benimsemeye ihtiyaçları vardır.

 

Bununla birlikte, hibrit çalışma çok sayıda fayda sağlarken, aynı zamanda zorluklar da getirir. Örneğin çalışan anneler, şirket ofislerinde daha az zaman harcadıkları ve cinsiyet eşitsizliğini potansiyel olarak artırdıkları için ek engellerle karşılaşabilirler. Ayrıca, esnek çalışma düzenlemelerine geçiş, daha küçük, yerel ofislerin ve yerleşim alanlarına daha yakın ortak çalışma alanlarının yükselmesiyle şehirleri yeniden şekillendirebilir.

 

Daha büyük ölçekte, Dünya çapındaki şehir planlamacıları, günlük ihtiyaçların kolayca ulaşılabileceği, konut ve ofis alanları arasındaki sınırları bulanıklaştıran "15 dakikalık şehir" gibi kavramları geliştirmek için şehir tasarımlarını yeniden düşünüyorlar. Karma kullanımlı kentsel ortamlara doğru bu geçiş, bireyler, topluluklar ve işletmeler arasında uyumlu bir sinerji yaratma potansiyeline sahip olduğu gibi şehir hayatını kökten değiştirebilecek potansiyele de ulaşabilir.

 

Ofis devrimi, çalışma ve fiziksel çevremizle etkileşim şeklimizi yeniden tanımlayarak devam ediyor. Değişen manzarada gezinirken, zihniyetimizi uyarlamak ve pandemik sonrası dünyada işin gelişen doğasını kucaklamak önemlidir.

tüm yazılar
 
Copyright © 2020 Tüm Hakları Saklıdır. A&T Mimarlık